Stefan Zweig çok yönlü bir insan olduğundan Dünya edebiyatı için önemli birisi olarak tarihte yer aldı. Avusturyalı yazar edebiyatın birçok alanında eser vererek kendisini duyurmayı başardı. Yaşadığı hayat ve yazdığı eserler ile kendine has bir yaşama sahip olan yazarın sonu da maalesef üzücü oldu. Bugünlerde tüm dünyada en sık okunan yazarların başında bulunan Stefan Zweig, insanlar tarafından oldukça çok sevilerek okunmaya devam ediyor.
Stefan Zweig Hayatı
Stefan Zweig 28 Kasım 1881 yılında Viyana’da dünyaya geldi. Dünyaya geldiği ortam karmaşa ve kaosun göbeğindeki konu, yani Yahudilik ırkçılığının içine doğdu. Annesi ve Babası yahudi olan yazar çocukluğunu bu ailenin yanında geçirdi. Kitaplara, fikirlere, düşüncelere ve yaşama merakı olan Stefan Zweig, Viyana Üniversitesi Felsefe bölümünü kazandı.
Yahudilik veya din konusunu hayatının merkezine almayan yazar her ne olursa olsun bağlarından ve geleneklerinden kopmadı. Bazı yerlerde Yahudilik ve benzeri konularda yazılar kaleme aldı. Stefan Zweig sürekli kendisini geliştirmek isteyen bir gençti. Birçok dilde eğitim almaya, yeni dilleri keşfetmeye çalışıyordu. Stefan Zweig Fransızca, İngilizce, Yunanca, İtalyanca ve Latince gibi çok önemli dilleri öğrendi.
Eğitim hayatına da hız kesmeden devam eden yazar felsede doktoru unvanını aldı. Aldığı eğitim ve hayat görüşü sayesinde artık o büyüleyici dilini oluşturmaya başlıyordu. Bir yandan kültürel anlamda çalışmalar yaparken bir yandan da edebi eserlerin tercüme işlerini görüyordu.
Zweig daha sonrasında gezip görmek konusuna oldukça önem verdi ve birçok ülkeyi ziyaret etti. Bu seyahatlerinde kendisini geliştirmeye devam ediyor ve kültürel anlamda zenginleşmeye devam ediyordu. Daha sonralarında eserlerine yansıyan bu seyahatleri, yazarın yazım hayatı açısından oldukça önemli konular arasında durmaktadır. Stefan Zweig kültür anlamında bu kadar çaba sarfederken dünya ise tam tersi bir yönde savaşların, ırkçılığın içerisinde boğulmaya devam ediyordu.
- Dünya savaşı zamanlarında askerlik yapan yazar, savaşın o yıkıcılığına ve acı dolu anlarına bizzat şahit olunca artık savaş karşıtı olma kararını aldı. Daha sonrasında bu tutumu belirli kesimler tarafından uygun karşılanmayan yazar göç etmek zorunda kaldı. Daha sonrasında Salzburg’a taşınan yazar burada edebiyat alanında en verimli yıllarını geçirdi. Dönemin en ünlü yazarları ile arkadaşlıklar kurdu ve önemli eserlerini kaleme aldı.
Daha sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan Hitler ve onun faşizan tutumları yüzünden kara listeye alınan Stefan Zweig, Hitler’in kitaplarını yakmasını da öğrenecekti. Bu dönem de Stefan Zweig’ın ruhsal olarak en çok zorlandığı ve özgürlüğünü bir türlü hissedemediği yaşamının son zamanlarına denk geldi. Stefan Zweig bu baskıcı tutum ve hodbinlik yüzünden o malum sona doğru ilerliyordu.
Stefan Zweig Eserleri Nelerdir?
Stefan Zweig insan psikolojisini ve ruhsal durumları kitaplarında oldukça başarılı analiz eden önemli bir yazardı. Tüm dünyada kitapları oldukça fazla okunmaya devam ediyor. İnsanlar Stefan Zweig’ın dilini ve hikayelerini severek okuyorlar. Stefan Zweig’ın eserlerisi ise şunlardır:
- Acımak
- Yürek Çöküntüsü
- Herkesin Dostu Anton
- Dünün Dünyası
- Bir Kadının Yirmi Dört Saati
- Yarının Tarihi
- Kendileri İle Savaşanlar
- Üç Büyük Usta
- Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
- Lyon’da Düğün
- Satranç
- Amok Koşucusu
- Balzac, Bir Yaşam Öyküsü
- Gömülü Şamdan
- Korku
- Olağanüstü Bir Gece gibi dünya tarafından oldukça fazla beğenilen eserler kaleme almıştır.
Stefan Zweig İntiharı
Stefan Zweig dünyanın bu alacalı bolacalı durumundan dolayı 1942 yılında aşırı doz ilaç alarak yaşamını sonlandırdı. Zweig sürekli savaş, ırkçılık ve benzeri durumlar yüzünden depresif bir yaşam sürüyordu. Ünlü yazarın karısı da onunla beraber yaşamını sonlandırdı. Hitler rejimi ve bu rejimin giderek güçlenmesi Stefan Zweig gibi hümanist bir insanı oldukça karamsar bir ruh haline sokuyordu.
Ölümünden sonra mektup bırakan yazar hüzünlü ve alay karışık bir dille arkadaşlarına seslendi. Böylesine çalışkan verimli bir yazar erken yaşlarda hayata gözlerini yumdu. Edebiyat alanında hayatı boyunca verdiği çalışmalar insanlar tarafından takdir ile anılmaya devam ediyor. Ölümünden sonra Stefan Zweig’ın evi müze haline getirildi. Kendisinden geriye inanılmaz derece kaliteli edebiyat eserleri ve hür fikirleri kaldı.
Yazar insanlara insan olmanın önemini vurgulayarak bu yaşanılan korkunç olayların sonunun gelmesini iletti. Yaşadığı çetrefilli yıllar ve sürgün gibi olumsuz durumlar, yazarın ruhsal sağlığını olumsuz anlamda etkiledi ve maalesef böylesine önemli bir yazar erken vakitte yaşamını sonlandırmış oldu.